Azın Fazla Olduğu Bilinciyle

Günümüzde insanlar çoğu zaman fazlalıklarla meşgul olurken, gerçekten önemli olanı gözden kaçırıyor. Daha fazla kazanmak, daha fazla tüketmek, daha fazla bilgiye sahip olmak… Ancak bu fazlalıklar içinde kayboldukça, aslında en değerli şeylerin sadelikte saklı olduğunu unutuyoruz. Oysa hayat, nicelikten çok niteliğin değerli olduğu bir yolculuktur.

Tarih, çoğunluğun peşinden gitmenin her zaman doğru olmadığını gösteren sayısız örnekle dolu. Galileo, dünyanın güneş etrafında döndüğünü söylediğinde yalnızdı; Sokrates, çoğunluğa ters düştüğü için yargılandı; Van Gogh, yaşarken tek bir tablosunu bile satamadı. Ama bugün onların isimleri, fikirleri ve eserleri insanlığa yön vermeye devam ediyor. Onların azınlıkta olmaları, yanıldıklarını değil; bilakis hakikate daha yakın olduklarını gösteriyordu.

Bu durum gündelik hayatımıza da yansıyor. Bir sofrada onlarca çeşit yemek olsa da insanın gerçekten ihtiyacı olan, bir dilim ekmek ve bir bardak sudur. Fazlalıklar tatmin edici görünse de, asıl huzur basit olanda saklıdır. Sahip olduğumuz eşya sayısı arttıkça özgürlüğümüz azalır; çünkü insan sahip olduklarını korumak için daha fazla çaba harcamak zorunda kalır. Bilgi konusunda da aynısı geçerlidir. Kitaplıklarımız dolup taşabilir ama bazen hayatımızı değiştiren tek bir cümle olabilir.

Duygular da böyledir. Sayısız insanla tanışabiliriz ama ruhumuza dokunan bir dost, kalabalıklardan daha değerlidir. Modern çağda sosyal medya ve teknolojinin sunduğu bağlantılar, insanlara daha fazla iletişim imkânı sağlıyor gibi görünse de, gerçek anlamda kurulan ilişkilerin sayısı giderek azalıyor. Kalabalık içinde yalnızlık hissi tam da bu yüzden artıyor.

Gerçek zenginlik, fazlalıklarda değil; az ve öz olanın değerini bilmektir. Daha fazla şeye sahip olmayı değil, daha anlamlı bir yaşam sürmeyi hedeflemek gerekir. Hayatta seçici olmak, her şeyi istememek, en değerlisine odaklanmak insanı gerçekten özgürleştirir. Fazlalık yük getirir, sadelik ise huzur…

Bugün, fazlalıklara kapılmadan gerçekten önemli olanı seçme vakti. Çünkü bazen en büyük güç, en büyük bilgelik ve en büyük huzur, azın içinde gizlidir.

Günün Sözü:

“Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok… Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok…”

— Ömer Hayyam